Glütensiz Yaşam Nedir? Kimler Glütensiz Beslenmeli?

Glütensiz yaşam nasıl olmalıdır? Kimler glütensiz beslenmeli? Glüten içeren besinler nelerdir gibi en çok merak edilen sorulara cevap vereceğiz.
Glütensiz beslenmek çoğu için çok zordur. Hatta belki herkes için. En cazip yiyeceklerden uzak durmanız gerekir, glüten içeren besinleri tüketirseniz cildinizde kaşıntılar başlayabilir. Kısacası birçok sorunla karşılaşırsınız. Peki bu durum neden oluyor? Bazı kişilerde sindirim sisteminin glüten içeren gıdalara karşı bir alerji reaksiyon gösteriyor. Çoğu tahıl grubunda bulunur.
Yazıda Neler Var?
Glütensiz Yaşam
Glütensiz beslenmek kulağa çok zor ve imkânsız gelse de düşünüldüğünden daha kolaydır. Zamanla diyete adapte sağlarsınız. Glütensiz yaşam için kişinin yakın çevresinden destek alması oldukça önemlidir gerekirse nasıl bir hastalıkla baş ettiğini onlara anlatmaları gerekir.
Son yıllarda glüten kelimesini çok sık duyuyoruz. Günümüzde de bir yaşam tarzı haline gelen glüten bazı çeşitli hastalıkların önüne geçmek için uygulanıyor. Glütensiz yaşam mümkün mü? Evet. Gıda sektörüne bir göz attığımızda glütene karşı hassasiyet yaşayan birçok kişiye özel gıdalar üretmeye başlandı ve bu gıdalar artık birçok market raflarında yerlerini aldılar. Glütensiz yaşama geçen kişilerin hayatlarında bazı besinler hiç olmamalıdır. Bu besinler şunlardır;
- Buğday, arpa, bulgur, irmik, matzah, çavdar, kamut, ve spelt gibi tahıllar glüten içerir.
- Yukarıdaki tahılların unu ve nişastası
- Pastacılık ürünleri
- Malt sirkesi
- Galeta
- Sirke
- Ketçap-mayonez
- Soslu kuruyemişler
- Hazır çorbalar
- Dondurma ve
- Çikolatadır.
Glütensiz Beslenen Kişiler
Glütensiz beslenen kişilere oldukça fazla sorumluluk düşüyor. Arkadaşlarınızla buluştuğunuz bir ortamda yemeğinizi kendiniz pişirip götürmeniz gerekebilir. Yakın çevrenize, glüten tükettiğinizde sizde oluşabilecek semptomlardan bahsedebilirsiniz. Glütenin yan etkilerinden bihaber olan kişiler size bu seferlik ye gibi baskı yapabilirler. Bu durum çok sık başımıza gelir. Fakat çevrenizdeki bilinci arttırdığınızda artık böyle bir durum yaşanmaz. Yapılan araştırmalara baktığımızda toplumun %13’ü glütene karşı hassasiyet taşır.
Sağlıklı beslenmeyi hayat tarzı haline getiren kişiler dışında, glütenden gerçekten kaçınılması gereken hastalar vardır. Sahip oldukları hastalıklara baktığımızda Çölyak, glüten hassasiyeti ve dermatit herpetiformistir. Gelin bu hastalıklara birlikte bakalım.
Çölyak
Çölyak hastalığına baktığımızda bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Bu nedenle, bu kişiler glütensiz yaşam prensibini benimsemelidirler. Çünkü, glüten bu kişilerde alerjinin tetiklenmesine neden olurken, bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklara karşı savunmasız hale düşürür. Bu nedenle, Çölyak hastaları, dengeli bir şekilde beslenmeleri gerekir ve kendilerine glütensiz bir beslenme listesi hazırlamalıdırlar.
Kısacası, Çölyak hastalığının kesin tedavisi glütenden uzak durmaktır. Doğal gıdalar tüketmeye özen göstermeleri gerekir. Çölyak hastaları evinde bir düzen oluştururlar fakat dışarıda da o düzene ayak uydurmak zorundadırlar. Bu yüzden dışarıda yemek yemeye karar verdiklerinde glüten içermeyen yemekler yemeleri gerekir.
Glüten Hassasiyeti
Glüten hassasiyetinin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Genetik faktörlerden ve çevresel faktörlerden kaynaklıdır ve bu ikisinin bir araya gelerek ortaya çıktığı düşünülüyor. İçinde glüten bulunmayan besinlerin tüketilmesi ile sahip olduğunuz şikayetlerin %30’u azalacak. Glüten hassasiyetine tanı koymak zordur. Bunun için bir doktora gitmeniz gerekir. 1 ile 3 ay arasında hiç glüten tüketmeyip bulgular azalıyorsa ve daha sonra glüten kullanmaya başladığınızda bulgular artıyorsa glütene karşı hassasiyetiniz olduğu anlaşılıyor.
Günlük tüketmeniz gereken besinlerden glüteni çıkardığınız ilk birkaç hafa içinde ince bağırsağınızdaki iltihaplanmalar iyileşmeye başlayacak. Eğer ince bağırsak iltihaplanması söz konusuysa, glütensiz yaşam ile tam iyileşme ve bağırsak villuslarının yeniden büyümeye başlaması kişiden kişiye birkaç ay ile birkaç yıl olarak değişir.
Glüten içeren besinleri bilginiz dahilinde tükettiğinizde bulantı, karında şişkinlik ve ağrı ve ishal gibi belirtiler yaşayabilirsiniz. Bazı hastalar glüten tüketmelerine rağmen hiçbir yan etki görmezler fakat, bu glütenin onlara zarar vermediği anlamı taşımaz. Büyük bir beslenme sorununa sahipseniz doktorunuz kaybettiğiniz mineral ve vitaminler için takviye tavsiye edebilir. Doktorlar genelde demir, B12 Vitamini, D ve K Vitamini, çinko, kalsiyum, gibi vitaminler tavsiye eder.
Dermatit Herpetiformis
Bir deri rahatsızlığıdır. Vücudunuzun belirli bölgelerinde kaşıntılı ve kabarcıklı döküntüler görürsünüz. En sık kaşıntı görülen bölgeler, dirsekler, kafa derisi, dizler, kalça ve gövdedir. Bu kabarcıkların sebebi, bağırsak glüten intoleransından kaynaklanır ve genellikle Çölyak hastalığıyla aynı semptomları gösterir. Günümüzde ise dermatit herpetiformis hastalığı bir Çölyak hastalığı olarak kabul ediliyor.
Belirtileri: Kusma, iştahsızlık, karında şişlik, kas erimesi, kronik ishaldir.
Bonus: Depresyon, otizm, nörolojik rahatsızlıklar ve depresyondan dolayı glüten diyeti yapılır.
Glütensiz Besinler Nelerdir?
Eğer bir gıda kilogramında 20 mg’dan daha fazla glüten içermiyorsa o ürün Dünya Sağlık Örgütü tarafından glütensiz olarak adlandırılıyor. Taze meyve ve sebzeler, et, tavuk, kefir, süt, yoğurt, badem, ceviz, mercimek, nohut, fındık, sıvı ve katı yağlarda glüten bulunmaz.
Glütene karşı hassasiyeti olan kişiler ilk dönemde laktozu sindirmekte problem yaşayabileceğinden laktozsuz süt ve süt ürünlerini tüketmelidir ya da hiç tüketmemelidir.
Son olarak, kontaminasyondan yani çapraz buluşmadan bahsetmek istiyorum. Glüten içeren bir besinle içermeyen besininin bir araya gelmesidir. Bu yüzden mutfakta çalışırken glüten ile hazırlanan her ürünün iyice temizlendiğinden emin olmanız gerekir.
Glütensiz Yaşam Nedir? Kimler Glütensiz Beslenmeli? yazımız ilginizi çektiyse Propolis Nedir, Propolis Faydaları Nelerdir? yazımızı da inceleyebilirsiniz.